Yaşam muhakkak bir imtihan, herkesin imtihanı farklı, yürüdüğü yol ayrı imtihanın en zorlu olanı çok sevdiğin insanın sen inandığın gibi olmadığını bilince başlıyor. inanmanın yanılgısı karşı tarafı cesur ve utanmaz kılarken, aldanışının güveni ile çogu eksiyi sonradan görmenin hayalkırıklıgı olacaktır. Yüreğinde sevginin küçüğünü taşıyan yetersiz insanlara büyük sevgiler vermek o insanlara gel bu sevgimin altında ezil demektir farkında olmadan. Siz şartlar ne olursa şarkınızı söylemeye devam edin muhakkak o ezgiye denk gelecek dogru bir yürek duyacaktır ve bir gün muhakkak sevginizin karşılığı biri sizinde üzerinizi örtecektir. Okumaya devam et

Sonsuzluğum

Şöyle göğüs kafesimden beynime kadar adını bilmediğim bir titreklik ciğerlerime kalbime ve ordan bir özlemi mühürlercesine yanaklarımı kızartıp, gözlerime bir buguluk damlatarak geceye yayılan yıldızlar gibi, zihnimin içine yayılıyor. Yanıp sönüyor, yakıp söndürüyor, ürkütüp sarılıyor. Ellerimi uzatıp tek tek yakalamak istiyorum. Tıpkı bir zamanlar her bir saç telinden kopardığım yıldızlar gibi. Hepsini ama hepsini kutsiyetinle oturduğun kalbimin etrafına dizerek bütün bedenimi ve ruhumu senin nurundan onurlandırmak için. Ey benim gökyüzüm, biliyorum o sensin bedenimde dolaşan okyanus dalgası misali kıvrım kıvrım ve kadife sıcaklığıyla beni saran, ısıtan, ürküten ve koruyan. Şu nehir yüreğimin şahlanarak aktıgı engin ve korunaklı okyanus… Benim Sonsuzluğum. Okumaya devam et Sonsuzluğum

Yalnızlık tercih midir terk edilmişlikmidir? Herkes farklı yanıtlar fakat genel olarak terkedilişin enkazıdır yalnızlık. Neyin yoklugunu çektiğini bilen yürek yiyeceği ekmeğin kimden geldiğinide iyi bilir. Size eksik kalmış insanın yüreği büyük olsada kaybedersiniz aşkda yürek denkliği vardır sevginin nefreti dogurmasının tek sebebide denk olmayan yüreklerdir. Dogru yüreğin anahtarını bulmanın tek yolu yürek teridir… Aşkın sizi cezalandırmasını istemiyorsanız egosu hırsı cehaleti olmayan insanda biriktirin terinizi. Okumaya devam et

Hikayeler ölümsüzdür.

Hava çok soguk ölüm sessizliği var her yerde ve ben çok yorgunum. Bazen camdan dışarıyı izliyorum bi kuş geliyor konuyor karlı agaçlara bu kuş sevgimi sana getirse beni duysan canım öyle çok acıyor ki özlüyorum hissediyormusun beni bilmiyorum elimde bir fotoğrafın var sadece ona bakıyorum o hep burda benimle iyiki var şu resimlerde olmasa napardık. Her mevsim tek şiirim olman ne acı. Sana dair heybemde ne çok şey vardı hayaller umutlar sevgi güven en önemlisi aşk şimdi heybemi açmaya korkuyorum tamam belki aşk kavuşmamaktı ama sende bilmelisinki bizim tek düşmanımız sendin… Üryan bir sevgiydi temiz çaresiz yok olması kolay oldu … Okumaya devam et Hikayeler ölümsüzdür.

Bir selamına Yeniliyorum…

Yıllar sonra gelen selamın ve derinlere sakladığım sen nedensiz sorgusuz bitenler ölenler yılların yorgunluğunu bir selamla fark etmek canımı acıtıyor sokaklarına varmamak için değiştiğim şehirler yollar, kutup yıldızı gibiyim bu ara sabit yerimde yıllardır hep şu sorudan kaçtım karşılaşırsak naparız. Naparım ben dokunduğum yüzün tuttuğum elin gözlerin bana ait olan gözlerine kimler degmiş kim bilir bize ait neler kaldı neler yok oldu bunu düşünmek ve ezilmek. Yıllar geçsede ruhuma kimsenin senin gibi dokunamaması… Yüreğim kefenli tam tamına 7 yıl oldu koca 7 yıl çalı çırpı ile ısıtmaya çalışıyorum ısınmıyor… Kitabını saklıyorum arasındaki notlar bir sayfada yazdıgın minik bir yazı var … Okumaya devam et Bir selamına Yeniliyorum…

Saat gece 02 :37 iç boşlugunda oldugunu hissetinmi hiç? Öyle tuhaf bir duygu yaşıyorum yürek hafifliğim beden yorgunluğum terazide kapışıyor onlar yarışırken ben hayatımı sıkıştırdıgım pencereden izliyorum… Aferin yade diyorum gülümseyerek bak hayat böyle işte kimse kalmak için gelmez herkes bir hoşçakal kadar vardır 8 harf üç hece (hoş-ça-kal)var olmak ve yok olmak… Tuhaf bir his yaşıyorum canım yanmıyor önceden kanayan yaralarım kanamıyor izler var derin izler baktığımda beni korkutan onlar neden gecmiyor? Kim bilir belkide 13 harfe sıgdırdıgım için seni derin oldu yaralar Ben sana tam 13 harflik seslendim (seni seviyorum) sen 8 harflik nokta koydun (hoşçakal) dedin… Biz … Okumaya devam et

Hava gri esinti yüksek üşüyorum gözlerimi kapadım seni düşünüyorum, iki fincan var masada karşımda oturuyorsun yaptıgımız bir sohbette bana bi sabah kahvaltı hazırlayacagına dair verdiğin sözü hatırlatıyorum. _Hatırladın mı? gülümsemen den hatırladığının huzuru ile devam ediyorum o zaman omlet yaparsın demiştim sende gülümseyip peynir zeytin neyine yetmiyor ki sosyetik demiştin, yeterdi sen var olsaydın çogu yokluk varlık olurdu. Olmadın olamadık kış bastırdı üşüyorum bura çok soguk bir yer bunu sana söylesem gitmeseydin derdin. Her şeye rağmen yaşıyoruz yürüdüğüm sokaklar da çok uzaklara dalıyorum bazen yeni yollar yeni sokaklar buluyorum yürüyorum inatla ayaklarım beni senin sokagına getiriyor yılıp eylemsizleşirsem biteriz korkuyorum … Okumaya devam et

Çıkmaz sokağım

Hava yagmurlu bu gün zor bir pazar yüreğimdeki yagmurlar daha kuvvetli o kadar zorluyorki gözümden yaş olarak sana yazıp söylemediklerim dökülüyor. Issız bir sokak düşün bi ucunda sen varsın diğer ucu çıkmaz ve ben orda üşüyorum evimin kapısını çalamıyorum çalsam başka biri açar diye sessizce oturup bekliyorum, beklerken camındaki çiçeklerin değiştiğini görmek hiçliğin arafı oldu bana kızdıgın her şeyde haklı çıktıgım için şimdi ben kendime kızıyorum…Bir gün karşılaşırsak o sokakta haklı olmanın utancı ikimizide ezecek… Okumaya devam et Çıkmaz sokağım